Hafta içi ya da hafta sonu fark etmeksizin gün içerisinde farklı mekanlarda zaman geçirmeye yeniden başladık. Kimimiz ihtiyaçlarımıza yönelik alışveriş yapıyoruz; kimimiz yeme-içme ihtiyacımızı gideriyoruz. Bazılarımız bir yerlerde konaklıyor ya da spor etkinliğine katılıyor. Ofisten çıkamayanlar olduğu gibi vaktinin çoğunu eğitim, sanat ya da gündelik hayatın uğraşılarıyla geçirenler de oldukça çok. Buradaki ortak konu, ortamda bulunan kişilerin bulundukları çevre ile etkileşime girmeleri ve bu çevreye belirli yanıtlar vermeleri. Hizmete erişebilmek için çoğu zaman harcama yapılması gerekiyor. Bir alışveriş sırasında; cinsiyet, yaş, alım gücü, yaşanılan çevre bilgilerine harcama yapılırsa ulaşılabiliyor. Bir fast food zincirinde en çok sipariş edilen ürünün ne olduğunun ya da bir spor müsabakasına kaç seyircinin katıldığının bilgisine yapılan harcamalarla ulaşmak mümkün oluyor. 

Size Geodemografi’den bahsetmek ve ‘erişim alanı’ analizinin nasıl verimlilik sağlayacağını anlatmak istiyoruz:

Geodemografik kümeleme (Geodemographic Clustering); insan topluluklarını (tüketicileri), yaşadıkları bölgede ortak olan demografik özelliklere göre sınıflandırma tekniğine deniyor. Cinsiyet, yaş dağılımı, gelir, eğitim, mesleki durumlar, hane halkı harcamaları gibi ayrı özellik türlerinde kategoriler oluşturulabiliyor. Bu veriler aynı zamanda ekonomistler ve şehir plancıları için de önemli çalışma alanları. Örneğin eğitim-öğretim faaliyeti lokasyonları; gelir eşitsizliklerinin, eğitim düzeyinin farklı olduğu, mesafe sorunlarının yaşandığı alanlarda bu gibi veriler ışığında planlanabiliyor. Günümüzde ise veritabanları, coğrafi bilgi sistemleri (CBS) ve müşteri ilişkileri yönetimi (CRM) yazılımındaki gelişmelerle birlikte pazarlamacılar için de müşterilerini anlama konusunda güçlü bir stratejik avantaj elde etmelerine oldukça yardımcı oluyor. 

CATCHMENT NEDİR

Ortalama yaş, hane geliri, ırk ve etnik köken, her hanede kaç kişinin yaşadığı, evli ve çocuklu nüfusu, kısaca kent ile ilgili tüm demografik bilgilere günümüzde daha kolay ulaşabiliyoruz. Hesaplanabilirliğin, kolay ulaşılabilirliğin büyük bir avantaj sayıldığı iş dünyası ve özellikle perakende sektöründe satış yerinin müşterilerini çektiği etki alanını tanımlamak için kullanılan bir terim ‘catchment’.  Türkçesiyle ‘erişim alanı’, perakende satış yerinin- örneğin bir alışveriş merkezinin- müşterilerini çekme olasılığı olan etki alanını ifade ediyor. Erişim alanı bir başka ifadeyle; satış ve hizmet noktalarının lokasyondaki talepleri optimum seviyede karşılayabildiği bölgeye deniyor. Erişim alanı araç ve yaya olmak üzere süreye ya da mesafeye bağlı olarak ölçümlenebildiği gibi markaların etki alanına bağlı olarak da ölçümlenebiliyor. Bir perakende satış alanı genel konsepti, arz -talep faktörleri ve tüketici etkileşimleri olmak üzere üç ana başlıktan oluşuyor. Arz tarafında, AVM’nin kalitesi, yaşı, büyüklüğü, konumu ve kiracıların dağılımı dışında popülasyon ve AVM’ye gelenlerin demografik yapısı da önemli sayılıyor. Şehir dışındaki bir AVM’nin, sunduğu ürünler, markalar, etkinliklerle; lokasyon ve demografik yapı açısından çok daha avantajlı durumdaki şehir merkezindeki bir AVM’den müşteri çekebilmesi mümkün.Aynı durumcadde mağazaları için de geçerli ancak örneğin lüks moda perakendecilerinin bulunduğu üst düzey bir butik merkez, düşük sosyo-ekonomik bir bölgede büyük olasılıkla beklentilere cevap vermeyecektir. Tüketici etkileşimini yüksek seviyede yakalamak için nüfusun ve dolayısıyla rekabetin yoğun olduğu alanları doğru hesaplamak gerekiyor. Tüketicilerin ihtiyaçlarına uygun alanlarda yapılan yatırımlar, daha büyük bir perakende talebinin oluşmasını sağlıyor. Bu da nüfusun yoğun olduğu alanları birer cazibe merkezi haline getiriyor. 

PERAKENDE SEKTÖRÜ HIZ KESMİYOR

Dünyada ve Türkiye’de 2021 yılı Perakende sektörü için öngörülen gelişmelerin gerçekleştiğini söyleyebiliriz. KPMG’nin raporuna göre: Tüketiciler için ‘acil ihtiyaç’ önemini koruyor. Ev-yaşam harcamalarında önemli bir değişiklik görünmüyor. Outdoor aktivitelerine olan ilgi bu alanda yapılan müşteri harcamalarına yansıyor. Markadan ziyade, satın almada ‘fiyat’ odaklı karar verme eğilimi devam ediyor. Kargo ve lojistik sektörü büyüyor. ‘Aynı gün’ teslimatı yaygınlaşıyor. Tedarikçilerle ortaklıklar kurulurken; E-Ticaret’te müşteri deneyimi için yapılanma sürüyor. 

Perakende sektörünün büyümeye devam ettiği ve rekabetin hiç olmadığı kadar arttığı bir dönemde Maptriks’in sağladığı çözümlere göz atmalısınız. Catchment analizimiz ile satış noktanızın coğrafi olarak ne kadarlık bir alana hizmet verdiğini ya da hangi mağazalarınızın birbirini olumsuz etkilediğini ölçümleyebilirsiniz. Erişebildiğiniz ilçe ya da bölge genelinde ya da erişemediğiniz alanlarda lokasyon bazlı analizler yapabilirsiniz. Maptriks olarak geliştirdiğimiz teknolojilerle, erişim alanında kalan demografik bilgileri; ölçümlenen hedef kitle analizlerini ve gerçek yol mesafelerini en doğru şekilde hesaplayabiliyoruz. Bu hesaplarımız sayesinde segmentleri bir arada gruplandırarak, kampanyalarınızda verimliliği artırabilirsiniz. Mevcut ve potansiyel müşterilerin nerelerde bulunduğunu konumlandırarak daha çok kişiye ulaşabilir; hedeflemeye çalıştığınız tüketicilere nasıl daha iyi hizmet götürebileceğinize karar verebilirsiniz.